• Türkçe
  • English
  • العربية
  • Pусский
  • Spanish
  • France
  • Germany

Alkole Bağlı Karaciğer Hastalıkları

Alkole Bağlı Karaciğer Hastalıkları
 

ALKOLE BAĞLI KARACİĞER HASTALIKLARI

 

Alkole bağlı karaciğerde 3 hastalık formu gözlenir.

 1. Karaciğer Yağlanması

2. Alkolik Hepatit

3. Siroz
Hastalarda öncelikle karaciğer yağlanması, arkasından alkolik hepatit ve sonunda siroz gelişmektedir.Bu hastalık tipleri, hastalarda  ayrı ayrı veya ikisi bir arada görülebilir.Hastalardaki şikayetler ve muayene bulguları hastalığın evresi ile değişiklik gösterir.Bazen  ne yazık ki hastalarda siroz gelişene kadar herhangi bir şikayet veya  bulgu görülmeyebilir. Bu nedenle alkol alışkanlığı olan kişilerin periyodik muayene ve tetkikten geçmesi son derece önemlidir.Örneğin 3 ayda bir karaciğer tetkikleri yapılmalı ve 6 ayda bir ya da yılda bir  ultrasonografi çekilmelidir.Ancak pratik uygulamada bize periyodik  kontrol için gelen  hasta pek olmuyor (Doktora gidersem doktor alkolü yasaklar endişesiyle  olabilir !) .
KARACİĞER YAĞLANMASI (ALKOLİK YAĞLI KARACİĞER)
Alkol alanlarda karaciğerde en sık saptanan hastalık karaciğer yağlanmasıdır (%90). Karaciğer hücrelerinde yağ birikmesi  alkole bağlı en erken ve en sık görülen değişikliktir. Bu hastaların %90 kadarında karaciğerde  büyüme  görülür. Hafif ve orta derecede yağlanmada herhangi bir şikayet söz konusu değildir.Ağır olgularda  iştahsızlık, bulantı, kusma, karında sağ üst bölgede yani kaburgaların altında veya göbek üstünde, göbek çevresinde ağrı görülebilir.Bu hastalarda karaciğer testleri genellikle normaldir. Bazı ciddi olgularda biyokimyasal testler bozulur, AST, bilirubin , alkalen fosfataz testleri hafif yüksek bulunabilir.
Alkole bağlı  karaciğer yağlanmasının uzun dönem akibeti belli değildir. Bu hastaların ne kadarında ne sürede alkolik hepatit veya sirozun gelişeceğine dair bilgiler mevcut değildir. Ancak karaciğer yağlanması  mutlaka siroza ilerleyen  bir  hastalık olarak değerlendirilmemelidir. Çünkü alkol alımı bırakılırsa 4-6 haftada yağlanma geri normale  dönebilir.Bunun yanında  karaciğer yağlanması olanlar alkol almaya devam ederse yaklaşık %65'inde siroz geliştiği rapor edilmiştir. Karaciğer yağlanması olup alkolu bırakanlarda uzun süre sağlıklı bir yaşam söz konusu olmaktadır. Karaciğer yağlanması olan hastalar alkol almaya devam ederse ortalama 8-10 yıl içinde  siroza ilerlemektedir.Sonuç olarak alkole bağlı karaciğer yağlanması ‘’sessiz bir tehlike’’ olarak değerlendirilmelidir.Mutlaka bu aşamada alkolun bırakılması şarttır.
ALKOLİK HEPATİT
 Sirozdan önceki hastalık tablosudur.Önemli bir hastalıktır.Ölüm riski söz konusudur.Uzun süre alkol tüketen hastaların yaklaşık %40'ında görülür. Hastada herhangi bir şikayet söz konusu olmayabilir.Bu durum hasta için yanıltıcı olabileceği için daha tehlikelidir.Zira hasta ; hasta olduğunun farkına varamaz.Bazı hastalarda ise gözlerde sararma, iştahsızlık, bulantı,kusma, karın ağrısı, kilo kaybı görülür. Bu durumda ise hasta artık sağlık sorununun farkındadır ve doktora baş vurur.
Hastanın muayenesinde karaciğerde büyüme saptanır (%80-100) . Karın boşluğunda sıvı birikimi (asit), gözlerde sararma, ateş, dalak büyümesi ve karaciğer koması görülebilir.

 Hafif formlarda karaciğer enzimleri normaldir veya hafif artmış olabilir. ALT  hafif yüksek veya normal olabilir. Sıklıkla AST yüksektir. AST/ALT oranı 2'den büyüktür. Bilirubinler, ALP, GGT değişkendir, yüksek veya normal olabilir.Kanda beyaz kürelerde (lökosit) artış görülür.
Hastalığın akibeti karaciğerdeki hasarın şiddeti ve alkol kulanımının devam edip etmemesi ile ilişkilidir.Eğer alkol alımı bırakılırsa 8-24 hafta içinde  hastalıkta  gerileme olur ve 6-12 ayda ise hemen hemen normale döner. Eğer alkol alımı devam ederse  24-42 ay içinde siroza ilerlediği bildirilmektedir.Ancak alkolun bırakılması sonucunda mutlaka siroz gelişmez diyemiyoruz.
 Ancak bu hastalarda tanı esnasında %20 olguda birlikte siroza rastlanır. Bazı hastalarda karaciğer fonksiyonları hızlıca bozulur, karaciğer yetmezliği ve ölüm görülebilir.Görüldüğü üzere  alkol içiminin devam etmesi karaciğerdeki  hasarın artmasına yol açmaktadır.

ALKOLİK SİROZ
Alkol  alışkanlığı olan kişilerin yaklaşık %15'inde siroz gelişir.Bazı hastalarda alkolik hepatit süreci kısa sürerek  hızlıca  siroz gelişebilir.Buna karşın bazı hastalarda ise  alkolik hepatit tablosu sessiz seyreder ve hasta farkına varmadan siroza yakalanır.Hastalar için tehlikeli olan süreç budur. Karaciğer sirozlu hastalarda  yağlanma ve hepatit ile birlikte olabilir. Siroz tanısı konan hastalarda  alkolün bırakılması yaşam süresinin uzamasına sebep olur.
Bir hastada uzun süreli alkol alımı varsa, muayenede karaciğer büyükse ve alkolizm ile ilişkili bulgular varsa karaciğer hastalığının nedeni  büyük olasılıkla alkoldür.Hastalarda iştahsızlık, sabah bulantısı ve geğirme, ishal, ateş, müphem sağ üst kadran ağrısı  ve hassasiyeti, iki taraflı parotis bezlerinde büyüme, erkeklerde her iki memede büyüme, testis atrofisi, kısırlık, adale kitlesinin kaybı, hafıza ve konsantrasyon kaybı, uykusuzluk,  huzursuzluk,  ellerde titreme  sık görülür.

Muayenede gözlerde sararma, karaciğer ve dalakta büyüme, karın boşluğunda sıvı birikimi saptanabilir. Mide kanamaları görülebilir.Yemek borusundaki varislerden ve mide, oniki parmak barsağı ülserinden kanamalar görülebilir.

Alkole bağlı  sirozun yaşam süresi  diğer tip sirozlara göre daha iyidir.Yaşam süresi alkolün kesilme zamanı ile paralellik  gösterir. Hastalığın erken safhasında kesilen alkol, hastalığın ilerlemesini durdurur.Alkolik sirozda ortalama yaşam süresi 50 ay ve 4 yıllık sağ kalım oranı yaklaşık %50 dir.
5 yıllık sağ kalım ortalama olarak karaciğer yağlanmasında % 70, alkolik hepatitte %60, sirozda %50  kadardır.
ALKOLİK KARACİĞER HASTALIĞINDA TEDAVİ
Alkolik karaciğer hastalığının tedavi  yöntemleri  dört başlık altında toplanabilir.

1-Alkolün kesilmesi

2-Destekleyici tedavi

 3-İlaç tedavisi

 4-Karaciğer nakli 

Bu hastalarda tanı konur konmaz acilen alkol kesilmelidir.Hastalık hangi aşamada olursa olsun alkolün kesilmesi  mutlaka hastada iyi yönde gelişmelere neden olur.

Karaciğer yağlanması tespit edilen hastalarda alkolün kesilmesi yeterlidir.Hastaların beslenmesine dikkat etmesi ve spor yapması çok yararlıdır.Ek olarak herhangi bir ilaç tedavisine gerek yoktur.Belirgin yakınmaları olan, (iştahsızlık, bulantı,kusma karın ağrısı,sarılık,ateş, karında sıvı toplanması gibi) ve karaciğer testleri belirgin derecede bozuk olan alkolik hepatitli ve sirozlu hastaların hastanede yatırılarak tedavisi uygundur.Bu tedavide hastaların beslenme programına alınması, diyetinde protein ve vitaminlerin sağlanması çok önemlidir.

 Ayrıca  potasyum, magnezyum ve çinko gibi minerallerle beraber C, K, folik asit ve B vitaminleri verilebilir. 

Alkolik hepatit tedavisi
Alkolik hepatit hastalarının çoğunda beslenme bozukluğu vardır. Bu nedenle hastalara beslenme desteği gerekir. Ağızdan beslenme yeterli değilse damardan beslenme solusyonları verilebilir. Alkolün kesilmesi son derece önemlidir.Seçilmiş hastalarda kortizon tedavisi  iyi bir seçenektir.Sonuç olarak belirgin yakınmaları olan; sarılık, bulantı,kusma,karın ağrısı,ateş,iştahsızlık olan hastaların hastanede yatırılarak tedavisi uygundur.
Beslenme desteği ile birlikte kortizon tedavisi alkolik hepatit hastalarında yararlı  olmaktadır.

Karaciğer sirozu tedavisi

Bu hastalarda esas hedef siroza gidişi engellemek olmalıdır.Ancak siroz aşamasına gelmiş hastalarda tedavide birinci aşama alkolün bırakılmasıdır.İkinci aşama beslenme desteğidir.Üçüncü aşama ise ilaç tedavisidir.Çok değişik ilaçlar tedavide denenmiştir.Ancak etkinliği gösterilmiş ve herkesin kabul ettiği standart bir tedavi yöntemi yoktur.

 Tedavide anabolik steroidler,kolşisin,propiltiourasil,silymarin,pentoksifilin,ursodeoksikolik asit, vitamin E, anti-TNF ve N-asetil sistein gibi ilaçlar araştırma safhasındadır.

Bu ilaçlardan biri olan ‘’Silymarin’’, milk thistle adlı bitkinin aktif komponentidir.Milk Thistle güney ve batı Avrupanın dağlık bölgelerinde ve Amerikanın bazı bölgelerinde yetişir.Yıllardan beri emziren annelerin sütünü artırmak ve karaciğer fonksiyonlarını düzeltmek için kullanılmaktadır. Kullanımı eski Roma’ya dek uzanır. 19.yy. da  Almanya’da sarılık ve diğer karaciğer  hastalıkları tedavisinde milk thistle tohumları yaygın olarak kullanılmıştır. Bilimsel adı Silybum marianum olan Milk Thistle devedikeni ve meryemana dikeni olarak da bilinmektedir.Antioksidan özellik taşır, protein sentezini sağlar. Karaciğer hücrelerinin yenilenmesini uyarır. Hafif alkolik karaciğer hastalarında birkaç hafta Silymarin tedavisinden sonra karaciğer fonksiyon testlerinde hızlı bir düzelme görülür. Kendi pratiğimde takip ettiğim hastalarda bu ilacı  kullanıyorum.Eğer hasta alkolü bırakır,beslenmesine dikkat ederse bu ilaçla sonuçlar iyi gözüküyor.Ülkemizde eczanelerde ‘’Legalon’’, ‘’ Carsil’’adlı ilaçlar mevcuttur.

Genel olarak sirozlu hastalarda beş  yıllık sağ kalım alkol almaya devam edenlerde  ortalama %40 iken bırakanlarda %65 dür. Yaşam süresi için sirozun hangi aşamada teşhis edildiği de son derece önemlidir.

Karaciğer sirozlu hastaların karaciğer kanseri açısından takibi gerekir.Kontrollerde tümör belirteci alfafetoprotein bakılmalı ve mutlaka ultrasonografi çekilmelidir.

Hastaların hepatit A ve B virüslarına karşı aşılanması uygun olur.
Alkolik  sirozlu hastalarda son dönemde kalıcı tedavi yöntemi karaciğer naklidir.Tedaviye yanıt vermeyen ve karaciğer yetmezliği gelişen sirozlu hastalarda tek çare karaciğer naklidir.Ancak bu hastaların psişik yönden sorunu olmamalı, diğer yaşamsal organlarında (kalp,pankreas,beyin) ciddi hastalık olmamalı ve en az 6 ay süreyle alkolu bırakmaları aranılan kesin koşullardır.

 SON SÖZ: Benim söyleyeceklerim  bu kadar! Herkes  son sözünü kendisi söyleyecek!