• Türkçe
  • English
  • العربية
  • Pусский
  • Spanish
  • France
  • Germany

İrritabl Barsak Sendromu Kansere Yol Açar mı?

İrritabl Barsak Sendromu Kansere Yol Açar mı?
 
 

 İrritabl Barsak Sendromu (Hassas Barsak Sendromu) Kansere Yol Açar mı?

 

1.Bu hastalığın spastik kolit olarak anılması sizce doğru mu?

Doğru değil.Halkımız bu hastalığı spastik kolit, sinirsel kolit olarak biliyor.Kolit denince barsak iltihabı akla gelmelidir.İrritabl barsak sendromunda ise barsaklarda iltihap yoktur.Doktorların da hastalara bazen işin kolayına kaçarak ‘’sizde kolit var’’ demektedir.Bu son derece yanlıştır.Hastalara mutlaka hastalık hakkında doğru bilgiler vermek gereklidir.

2.İBS kansere yol açar mı?

Kesinlikle hayır.İBS tanısı kesin tanı ise, tanı öncesi kolonoskopi yapılmış ise şunu rahatlıkla söyleyebilirim.İBS kansere dönüşmez.

3.İBS hastalığının nedenleri nelerdir?

a.Barsakların duyarlılığında artış : Çoğu insanı rahatsız etmeyen, sıradan, önemsiz, basit uyarıcılar bile bu hastalarda güçlü barsak yanıtlarına yol açıyor. İBS hastasında major yakınma artmış gaz hissidir. İBS'lilerin ağrıya yanıtını  incelemek için barsaklarının çeşitli kısımlarında şişirilen balonların kullanıldığı  çalışmalarda, bu kişilerin diğerlerine  göre şişkinliğe veya gerilmeye  daha  duyarlı olduğu  gösterilmiştir.

b.Barsak kas ve sinirlerinin anormal çalışması:

Barsakların  çalışması sinir sisteminin birçok farklı bölümü  tarafından kontrol edilir. İBS'lilerde barsakları  besleyen sinirlerin çalışmasında değişiklik olduğu saptanmıştır: sinirlerin bir kısmının  anormal  çalışması kabızlıkla, diğer bir kısmının ise  ishalle bağlantılıdır. Psikolojik etkenler  bu sinirleri etkileyip  barsak  içeriğinin geçiş hızını değiştirebilir.
Kolonda  sinir ve kasların çalışmasında ani artışlar bazı kişilerde ağrı ataklarına yol açar.Karın ağrısı olan  kişilerde  günlük  yaşamın  sıradan stresleri  mide ve barsakta olağan dışı  şiddette kas ve sinir reaksiyonlarına  neden olabilir.
Yapılan araştırmalarda  ishalin baskın olduğu İBS'de barsak içeriğinin hızlı, kabızlığın baskın olduğu İBS'de  ise yavaş  geçtiği  gösterilmiştir.
Yemek yediğimizde, yiyecekler kolonun  sinir ve kas hareketinde bir artışa neden olur, buna gastrokolonik  yanıt adı verilir. Bu yanıtı en çok besinlerin  yağ içeriği uyarır, bu da İBS'lilerin neden yemekten  sonra ,  özellikle de yağ  içeriği  fazla bir öğünden sonra  ağrı duyduklarını  açıklayabilir.

c.Beyin  barsak  etkileşiminde  bozukluklar : Hassas barsak sendromunda  duygusal  çatışmalar  ve stres son derece önemli. Bu sendromda  beyin-kalın barsak arasındaki  etkileşim son derece önemlidir.Endişe, korku, heyecan, iç çatışma ve benzeri duygusal  durumlarda beyin-barsak hattı uyarılıyor ve bağırsak düz kaslarında şiddetli kasılmalar meydana geliyor. Çoğu insanı rahatsız etmeyen, sıradan, önemsiz, basit  olaylar  bile bu hastalarda güçlü barsak yanıtlarına yol açabiliyor.
d.Psikolojik  faktörler : Major  depresyon,somatizasyon bozukluğu,anksiyete bozukluğu,panik bozukluk,nörotizm , hipokondriazis,fobi  gibi anormal psikiyatrik özellikler  İBS’li hastaların önemli bir kısmında  bildirilmektedir. Çeşitli çalışmalarda İBS belirtilerinin başlaması ile iş ortamındaki sıkıntılar, iş bulamama, bir yakının kaybı, aile içi sorunlar  ya da ameliyat gibi daha önce yaşanan bir stresli durum arasında ilişki olduğu gösterilmiştir. Bu bulgular kişilerin ruh hali ve duygularının  belirtilere verilen yanıtı etkilediğini , üstelik  barsaklar üzerinde de doğrudan etki yaptığını  düşündürmektedir. Stresin de barsak  ağrısında önemli  bir rolü olduğu gösterilmiştir.

Ruh  sağlığının  barsaklar üzerindeki etkisi;
Hasta  depresyonda ise atık maddenin barsak boyunca  geçişinin gecikmesi  olasıdır.Buna karşılık  anksiyetede  sindirim  içeriği  ince barsaktan daha hızlı geçer. Çoğu insan yaşamının belli bir döneminde  büyük bir anksiyete nedeniyle  kramp ve ishal geçirir. Akut stres  de barsak içindekilerin ince  barsaktan geçişini hızlandırır ve kişide İBS olsun ya da olmasın tüm kolonun çalışmasını artırarak barsakların daha sık boşaltılmasına neden olur.
e.Barsak florasında değişme,ince barsaklarda aşırı bakteriyel çoğalma : Roma kriterlerine göre IBS tanısı konulan hastaların    % 10-84’ünde ince barsaklarda aşırı bakteriyel çoğalma saptanmıştır.Bu çok önemli bir faktördür. İnce  barsaklarda aşırı  bakteriyel  çoğalmada;   ishal, karında rahatsızlık,  şişkinlik, gaz yakınmaları  sık görülür. Bu yakınmalar İBS de gözlenen yakınmalara benzerdir.Barsaklarda  aşırı  bakteri  çoğalmasının  öneminin gösterilmiş olması tedavide yeni seçenekleri  doğurmuştur.Bunları  tedavi  kısmında anlatacağım.

f.Sindirim  sistemi  enfeksiyonları :  Bazen, İBS  belirtileri akut bir kusma ya da ishal atağından sonra ortaya  çıkabilir. Campylobacter, Shigella ve Salmonella gibi bakteri  türlerinin neden olduğu besin zehirlenmelerinden  sonra yaklaşık her dört kişiden birinde barsak işleviyle ilgili kalıcı sorunlar  görülebilir. Bu tür bir enfeksiyon, İBS'lilerin %25'e  varan bir kısmında görülen uzun süreli belirtilerin nedeni  olarak karşımıza çıkmaktadır.Ancak bu kişilerde  hastalığa ait yakınmalar  bir yıl ya da buna yakın bir sürede genellikle iyileşir ya da kaybolur.
g.Genetik: Bu hastalıkta genetik yatkınlık  varlığı son yıllarda gösterilmiştir.Anne , babada  İBS varsa çocuklarda  İBS görülebilir.

h.Beslenme, besinlere  tahammülsüzlük  ve  besin  allerjisi : Barsak spazmının sebebi bazen de yemekler, yanlış beslenme alışkanlıkları, gaz yapan içecekler kısacası yanlış besin seçimleri  olabiliyor. Bazı  hastalarda çiğ sebze ve meyveler, süt ürünleri, fazla miktarda  alkol, çikolata, kahve ve diğer kafeinli  içecekler  kramp, karın ağrısı, şişkinlik atakları başlatabiliyor. Yağlı yiyecekler ve kremalı  besinlerin de atakları başlatması mümkündür. İBS'lilerin yaklaşık  dörtte üçünde yemek  yemek, özellikle  yağlı yiyecekler     karın  ağrısının  başlamasına neden olabiliyor.

4.Benzer  yakınmaları olan hastalarda ne varsa İBS’den uzaklaşmamız  gerekir?

Bu soru bizim günlük  pratiğimizde her gün karşılaştığımız problemlerden biridir.Karın ağrısı, kabızlık, ishal,karında şişlik, gaz yakınmaları ile gelen bir hastaya tanı koyarken çok dikkatli olmamız gereklidir.Bu hastanın tetkiklerini yapmadan bu hastaya sinirsel demek son derece yanlıştır.Belki  altta yatan barsak kanseri  kolayca gözden  kaçabilir.Aşağıdaki yakınmaları veya bulguları olan hastalarda  mutlaka ileri tetkikleri yapmak zorunludur.

{C}{C}•       Makattan   kanama

{C}{C}•       Gece  karın ağrısının varlığı

{C}{C}•       Kanda elektrolit dengesizliği (Sodyum, potasyum,klor v.b)

{C}{C}•       Kilo kaybı

{C}{C}•       Kansızlık

{C}{C}•       Sedimantasyon yüksekliği

{C}{C}•       Kanda CRP  yüksekliği

{C}{C}•       Ailede barsak  kanseri varlığı

{C}{C}•       Ailede iltihabi barsak hastalığı

{C}{C}•       Hastanın yakınmalarının kısa süre önce başlamış olması

{C}{C}•       Ateş

{C}{C}•       Erkek  hastalarda tanı koyarken biraz daha dikkatli olmak gerekir.

{C}{C}•       50 yaş üzerinde olmak

{C}{C}•       İnatçı ve tedaviye dirençli ishal varlığı

5.İBS kadınlarda daha sık mı görülür ? Nedenleri  nelerdir ?

Erkek ve kadınlarda İBS gelişme  olasılığı genellikle aynı olmakla birlikte çalışmalar kadınların doktora erkeklerden daha sık başvurduğunu göstermektedir. Anksiyete, depresyon ve stresin kadınlarda daha sık oluştuğu bilinmektedir ve bu belirtileri ortaya çıkarmada bir rol oynayabilir; ama hormonal farklılıkların da cinsiyetler arasındaki farklılığa katkı yapması  mümkündür. Örneğin, âdet kanaması sırasında, karın ağrısı, ishal ve gaz, şişkinlik  gibi İBS  yakınmaları  kadınların %50'sinde daha da kötüleşmektedir.

İBS'li kadınların barsak duyarlılıkları erkeklere göre daha fazladır ve bir sindirim sistemi enfeksiyonu sonrasında  İBS  gelişme  olasılığı erkeklerin üç katıdır. İBS'li kadınların yüzde  60'ında bazen cinsel ilişki  sonrasında  pelvisin  derinlerinde  ağrı  duyulabilir. Özellikle kadında  kabızlık  varsa, ilişkiden saatler  sonra ağrı görülebilir.

SON SÖZ: İBS kansere yol açmaz.

Not: Tedavisini bir sonraki yazımızda ayrıntılı olarak anlatacağım.